İŞ HAYATINDA BAŞARI İÇİN “3S” KURALI NEDİR?
Yaptığınız İşi Sevmek
İngilizlerin çok güzel bir atasözü ile yazıma başlamak istiyorum.
"Varacağı limanı bilmeyen yelkenli için hiçbir rüzgar elverişli değildir."
Yapacağınız yada yapmakta olduğunuz işi, hedefinizi arzu ve isteklerinize göre belirleyememişseniz o işte başarılı olmak çok mümkün olmayacaktır.
Yapılan araştırmalar işinizi severek yapmanın basit göstergelerini aşağıdaki gibi tarif ediyor;
- Sabah alarm zili ilk çaldığında kalkmak,
- İşe giderken ayakların geri geri gitmemesi,
- İş yerinde çıkış saati olmuş mu diye sürekli saati kontrol etmemek, çalışırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek,
- Her gün yeniden işe gitme isteği
Zevkle gittiğiniz iş sizin başarılı olacağınız iştir. Sadece para için çalışanlarsa mutsuz olmaya mahkum görünüyor. Yine yapılan araştırmalar şunu gösteriyor; Pek çok kişi için iş yerinde mutlu olmak imkansız, en büyük mutluluk mesainin bitmesi ve cuma gününün gelmesidir.
Peki sevmek nedir?
Sevmek bir duygu değil, bir eylemdir. Sevmek için çalışmak gerekir. Kendiliğinden oluşan, meydana gelen bir his değildir. Sevmek için çalışmak, çabalamak gerekir.
Sevmeye yardımcı olacak diğer “S” ler nelerdir?
Sabır
İş yerinde başarılı olmuş kişilerin sözlerine bakıldığında başarının altında yatan sırları daha iyi okuyabiliyoruz.
Örneğin Rahmi Koç; “ Bir günden bir güne zengin olunmaz.” derken sabrın önemini vurgulamış.
Sakıp Sabancı: “Hayatta tesadüf, fırsat, şans ancak onlardan yararlanmaya hazır olanların işine yarayabilir. Dikkatli, hevesli, çalışkan, sabırlı ve en önemlisi hedefi olan insan tesadüfleri değerlendirebilir, fırsatları yakalar ve şansı kaçırmaz.”
Günümüzde yaşanan hastalıkların başında, her fırsatta şikayet etmek, dert yanmak ve ümitsizlik geliyor. Ben bu kurumda yükselemeyeceğim, başka kurumlar daha iyi şartlarda çalıştırıyor, bana burada kendimi geliştirme şansı verilmiyor gibi gerek iç konuşmalar gerekse de dert yanmalar çok fazla.
Başarılı bir iş hayatı ile başarısız bir iş hayatı arasındaki ince çizgilerden biri de işte tam bu noktada devreye giriyor. “Sabır”
Ünlü ressam Nicholas Paussin, başarısının sırrını şöyle açıklar:
— Yaptığın her işi, en iyi şekilde yapmaya gayret et!
Bir arkadaşı, ona, İtalyan ressamları arasındaki büyük şöhreti nasıl yakaladığını sorduğunda Paussin şu cevabı vermiştir:
— Çünkü, ben yapılması gereken hiçbir şeyi ihmal etmedim.
Hayatta büyük başarıların elde edilmesinde tesadüfün ve şansın çok az payı vardır. Bazen atılganlık ile istenen sonucu alabilirsek de, en güvenli başarı yolu; çalışma ve sabır yoludur. Başarılı insanlar, ayrıntılardan nefret edenler değil, o ayrıntılar üzerinde dikkatle çalışanlardır.
Sevmek ve sabretmenin ardında başarı için 3. “S”; Sebat gelmektedir.
Sebat kelimesinin sözlük anlamı “kararında ya da sözünde direngen olma durumu, bir kararı sonuna değin uygulama, bir işi sonuna değin sürdürme.”
İnanılan doğrulardan ve hedeflerden kolay kolay vazgeçmeme, yılmama, güçlüklerle karşı karşıya kalındığında başarmanın yollarını aramak diye de tanımlayabiliriz. Başarıya giden yolda en çok ihtiyaç duyulan özelliklerin başında sebat gelmektedir.
Martin Luther King’in sözü ile yazımı bitiriyorum.
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ’Burada işini çok iyi yapan, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.”
Peki sevmek nedir?
Sevmek bir duygu değil, bir eylemdir. Sevmek için çalışmak gerekir. Kendiliğinden oluşan, meydana gelen bir his değildir. Sevmek için çalışmak, çabalamak gerekir.
Sevmeye yardımcı olacak diğer “S” ler nelerdir?
Sabır
İş yerinde başarılı olmuş kişilerin sözlerine bakıldığında başarının altında yatan sırları daha iyi okuyabiliyoruz.
Örneğin Rahmi Koç; “ Bir günden bir güne zengin olunmaz.” derken sabrın önemini vurgulamış.
Sakıp Sabancı: “Hayatta tesadüf, fırsat, şans ancak onlardan yararlanmaya hazır olanların işine yarayabilir. Dikkatli, hevesli, çalışkan, sabırlı ve en önemlisi hedefi olan insan tesadüfleri değerlendirebilir, fırsatları yakalar ve şansı kaçırmaz.”
Günümüzde yaşanan hastalıkların başında, her fırsatta şikayet etmek, dert yanmak ve ümitsizlik geliyor. Ben bu kurumda yükselemeyeceğim, başka kurumlar daha iyi şartlarda çalıştırıyor, bana burada kendimi geliştirme şansı verilmiyor gibi gerek iç konuşmalar gerekse de dert yanmalar çok fazla.
Başarılı bir iş hayatı ile başarısız bir iş hayatı arasındaki ince çizgilerden biri de işte tam bu noktada devreye giriyor. “Sabır”
Ünlü ressam Nicholas Paussin, başarısının sırrını şöyle açıklar:
— Yaptığın her işi, en iyi şekilde yapmaya gayret et!
Bir arkadaşı, ona, İtalyan ressamları arasındaki büyük şöhreti nasıl yakaladığını sorduğunda Paussin şu cevabı vermiştir:
— Çünkü, ben yapılması gereken hiçbir şeyi ihmal etmedim.
Hayatta büyük başarıların elde edilmesinde tesadüfün ve şansın çok az payı vardır. Bazen atılganlık ile istenen sonucu alabilirsek de, en güvenli başarı yolu; çalışma ve sabır yoludur. Başarılı insanlar, ayrıntılardan nefret edenler değil, o ayrıntılar üzerinde dikkatle çalışanlardır.
Sevmek ve sabretmenin ardında başarı için 3. “S”; Sebat gelmektedir.
Sebat kelimesinin sözlük anlamı “kararında ya da sözünde direngen olma durumu, bir kararı sonuna değin uygulama, bir işi sonuna değin sürdürme.”
İnanılan doğrulardan ve hedeflerden kolay kolay vazgeçmeme, yılmama, güçlüklerle karşı karşıya kalındığında başarmanın yollarını aramak diye de tanımlayabiliriz. Başarıya giden yolda en çok ihtiyaç duyulan özelliklerin başında sebat gelmektedir.
Martin Luther King’in sözü ile yazımı bitiriyorum.
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’in beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ’Burada işini çok iyi yapan, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.”